Borç ilişkilerinde zaman zaman, alacaklının menfaatini korumak amacıyla mahkemeden ihtiyati haciz kararı alınması gerekebilir. Bu karar, borçlunun mallarına geçici olarak el konulmasını sağlar ve alacağın güvence altına alınmasını hedefler. Ancak bazı durumlarda, alınan ihtiyati haciz kararı hukuka aykırı olabilir ya da borçlu dinlenmeden verilmiş olabilir. İşte bu gibi durumlarda, borçlunun ve menfaati ihlal edilen üçüncü kişilerin elinde güçlü bir hukuki araç bulunur: ihtiyati hacze itiraz.
Bu makalede, ihtiyati hacze itiraz süreci, itiraz şartları, yargılamanın nasıl ilerlediği ve Yargıtay uygulamaları ışığında önemli ayrıntılar ele alınacaktır.
İhtiyati Hacze İtiraz Nedir?
İhtiyati hacze itiraz, mahkeme tarafından verilen ihtiyati haciz kararına karşı, bu kararın iptali veya düzeltilmesi amacıyla yapılabilen hukuki başvurudur. İcra ve İflas Kanunu’nun 265. maddesi, bu konuda hem borçlulara hem de üçüncü kişilere başvuru hakkı tanımaktadır.
İtiraz yolu; hukuka aykırı, dayanağı zayıf, teminatsız veya yetkisiz şekilde verilmiş kararların düzeltilmesi amacıyla kullanılabilir. Ayrıca, ihtiyati haciz kararı uygulanmış olsa dahi bu karara itiraz etmek mümkündür.
İhtiyati Hacze İtiraz Süresi Ne Kadardır?
İtiraz süresi, kararın hangi aşamada ve nasıl öğrenildiğine göre değişir:
- Borçlu hazır bulunmamışsa: Kararın veya haciz tutanağının kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 gün içinde.
- Borçlu huzurda ise: Haczin tatbik edildiği tarihten itibaren 7 gün içinde.
- Üçüncü kişiler için: Menfaatlerinin ihlal edildiğini öğrendikleri tarihten itibaren 7 gün içinde.
İtiraz süresi hak düşürücü niteliktedir; süresi geçtikten sonra yapılan başvurular reddedilir.
İhtiyati Hacze İtiraz Sebepleri Nelerdir?
Kanuna göre ihtiyati haciz kararına itiraz aşağıdaki gerekçelerle yapılabilir:
1. Mahkemenin Yetkisizliği
İhtiyati haciz kararını veren mahkemenin görevli veya yetkili olmaması, en yaygın itiraz sebeplerinden biridir. Genellikle, alacağın doğduğu yer mahkemesi veya borçlunun yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.
2. Haczin Sebeplerinin Geçersizliği
Alacaklının sunduğu belge ve iddiaların, mahkemeyi yanıltıcı nitelikte olması veya gerçeğe aykırı olması ihtiyati haciz kararını geçersiz kılar. Örneğin, iptal edilmiş bir fatura, sahte senet ya da vadeye bağlanmamış borç üzerine karar verilmişse bu karara itiraz mümkündür.
3. Teminatın Gösterilmemesi ya da Yetersizliği
Alacaklı, hacizde haksız çıkması halinde doğabilecek zararlardan sorumlu olduğu için teminat göstermek zorundadır. Teminat hiç yatırılmamışsa ya da yetersizse, borçlu bu hususu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep edebilir.
4. Haczedilen Malın Hacze Uygun Olmaması
Bazı mal ve haklar kural olarak kısmen ya da tamamen haczedilemez. Örneğin; borçlunun asgari geçim düzeyindeki geliri ya da kişisel kullanımındaki eşyalar haczedilemez. Bu tür bir mallar hakkında alınmış haciz kararına itiraz edilebilir.
5. Alacağın Vadesi Gelmemiş Olması
Vadesi henüz gelmemiş bir alacak için kural olarak ihtiyati haciz kararı alınamaz. Bu nedenle, alacaklı tarafından sunulan senet veya sözleşmede vade tarihi geleceğe yönelikse, borçlu bu durumu itiraz sebebi olarak gösterebilir.
İhtiyati Hacze İtiraz Nasıl Yapılır?
İtiraz işlemi şu adımlarla gerçekleştirilir:
- İtiraz dilekçesi hazırlanır.
Dilekçede, itiraz sebepleri açık şekilde belirtilmeli, dayanılan tüm belgeler eklenmelidir. - Yetkili mahkemeye sunulur.
Haciz kararını veren mahkemeye başvurulur. - Süreler dikkate alınarak işlem yapılır.
7 günlük yasal süre içinde dilekçe sunulmalı ve usulüne uygun şekilde kayda alınmalıdır. - Mahkeme inceleme yapar.
Mahkeme, tarafları duruşmaya çağırabilir ya da dosya üzerinden karar verebilir.
Mahkemenin İtiraz Üzerine Vereceği Kararlar
Mahkeme itirazı inceledikten sonra şu kararlardan birini verir:
- İtirazı kabul ederek kararı kaldırır.
- İtirazı kısmen kabul eder; haczin kapsamını sınırlandırır.
- İtirazı reddeder; haciz olduğu gibi yürürlükte kalır.
Verilen bu karara karşı istinaf başvurusu mümkündür. Ancak istinaf, ihtiyati haczin icrasını durdurmaz.
Üçüncü Kişilerin İtiraz Hakkı
İhtiyati haciz kararı, yalnızca borçluyu değil; üçüncü kişileri de etkileyebilir. Bu kişiler, mülkiyetinde veya zilyetliğinde bulunan mallar hakkında haciz uygulanması durumunda, menfaatlerinin ihlal edildiği gerekçesiyle 7 gün içinde itiraz edebilirler.
Bu tür durumlarda, üçüncü kişi mülkiyet belgelerini sunmalı ve ilgili malların kendisine ait olduğunu somut biçimde ortaya koymalıdır.
Yargıtay Kararları ve Uygulama Örnekleri
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/4472 E., 2015/4472 K. sayılı kararı, ihtiyati haciz kararının yalnızca yaklaşık ispatla verilebileceğini belirtmiştir. Mahkeme, borçlunun işin esasına ilişkin savunmalarının itirazda dikkate alınamayacağını, bu savunmaların alacak davası kapsamında ileri sürülmesi gerektiğini ifade etmiştir.
Bu karar, ihtiyati hacze itirazın daha çok usule, yetkiye ve teminata ilişkin yönlerden yapılmasının etkili olduğunu ortaya koymaktadır.
İtirazın Sonuçları
İtiraz kabul edilirse;
- Haciz kararı tamamen kaldırılır.
- Alacaklı tarafından yatırılan teminat iade edilir.
- Borçlu zarara uğramışsa, ayrıca tazminat davası açabilir.
İtiraz reddedilirse;
- Haciz kararı aynen uygulanır.
- Borçlunun icra işlemleri üzerindeki yükümlülüğü devam eder.
- İtirazda kötü niyet tespit edilirse, borçlu aleyhine tazminata hükmedilebilir.
Sonuç: Hak Kaybına Uğramamak İçin Profesyonel Destek Şarttır
İhtiyati hacze itiraz, borçlunun haklarını koruyan önemli bir hukuki yoldur. Ancak sürecin teknik ve şekli kuralları karmaşık olduğundan, mutlaka uzman bir avukattan yardım alınması önerilir. Hak düşürücü süreler, eksik belge sunumu ya da yetkisiz başvuru gibi sebeplerle başvurunun reddedilmesi mümkündür.
İtirazın kabul edilmesiyle birlikte, haksız haciz nedeniyle mağdur olan borçlunun mağduriyeti ortadan kalkar ve gerekirse zararları tazmin ettirilir. Bu nedenle, yasal süreler içinde ve delillerle desteklenmiş şekilde itiraz sürecinin yürütülmesi, hukuki güvenlik açısından son derece önemlidir.