Makaleler

Tam Yargı Davası Açma Süresi Nedir?

Tam yargı davası, idarenin bir işlemi, eylemi ya da ihmali nedeniyle zarar gören kişilerin, bu zararın tazmini amacıyla idare aleyhine açtığı bir dava türüdür. Anayasa’nın 125. maddesine göre idare, işlemlerinden doğan zararı tazmin etmekle yükümlüdür. Ancak bu sorumluluğun hukuken işletilebilmesi için kişilerin belirli süreler içerisinde dava açmaları gerekir.

Bu yazımızda, tam yargı davası açma süresi kaç gündür, hangi durumlarda ne zaman işlemeye başlar ve hangi kanuni düzenlemelere dayanır sorularının yanıtlarını güncel bilgilerle detaylandıracağız.

Tam Yargı Davasında Dava Açma Süresi Neden Önemlidir?

İdari yargıda dava açma süreleri, diğer hukuk dallarından farklı olarak hak düşürücü niteliktedir. Bu şu anlama gelir: Süresi içinde açılmayan davalar, esas incelenmeden usulen reddedilir. Bu nedenle tam yargı davası açmak isteyen kişilerin, hangi işlem ya da eylemden dolayı ne zaman zarar gördüklerini ve bu zararı ne zaman öğrendiklerini çok iyi belgelemeleri gerekir.

İdari İşleme Karşı Açılan Tam Yargı Davası Süresi

Bir kişi, hukuka aykırı bir idari işlem nedeniyle zarara uğramışsa, bu işleme karşı doğrudan tam yargı davası açabilir. Bu durumda, dava açma süresi:

  • İdare ve Danıştay nezdinde 60 gün
  • Vergi mahkemelerinde 30 gün

olarak belirlenmiştir. Bu süre, işlemin tebliğ edildiği günü izleyen günden itibaren işlemeye başlar. İşlemden doğan zararlar sebebiyle açılacak davalarda bu sürelere mutlaka riayet edilmelidir.

İptal Davasından Sonra Tam Yargı Davası Açma Hakkı

Bazı durumlarda kişi önce iptal davası açar ve bu davanın lehine sonuçlanması üzerine zararın tazmini için ayrıca tam yargı davası açmak ister. Bu durumda:

  • İptal davasının kesinleşme tarihinden itibaren 60 gün içinde tam yargı davası açılabilir.

Bu uygulama, işlemin hukuka aykırılığı sabit olduktan sonra zararın da tazmin edilebilmesini sağlayan ikinci aşamadır.

İdari Eylemlerde Tam Yargı Davası Açma Süresi

Bir kişi idarenin herhangi bir eylemi ya da ihmali sonucu zarar görmüşse ve bu zarar bir idari işlemden değil doğrudan fiziksel ya da ekonomik bir sonuçtan kaynaklanıyorsa, dava açmadan önce ilgili idareye başvuru yapılması gerekir. Bu başvuru süresi:

  • Zararın öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıl
  • Her hâlükârda eylemin gerçekleştiği tarihten itibaren 5 yıl

içerisindedir. Bu başvuruya idare 30 gün içinde cevap vermezse, istem reddedilmiş sayılır. Reddin ardından ise:

  • 60 gün içinde tam yargı davası açılması gerekir.

Bu süreler mutlak olup, başvuru yapılmadan dava açılması durumunda dava usulden reddedilir.

Zararın Öğrenildiği Tarih Ne Zaman Başlar?

Zararın öğrenildiği tarih, her olayda farklılık gösterebilir. Özellikle sağlık hizmetleri, altyapı kazaları, idarenin kusurlu uygulamaları gibi alanlarda zararın etkisi zamanla ortaya çıkabilir.

Örneğin:

  • Bir devlet hastanesinde yapılan yanlış tedavi sonucu zarar gören kişi, bu zararın idarenin hatasından kaynaklandığını tıbbi raporla öğrendiği tarihten itibaren başvuru ve dava süresini hesaplamalıdır.

Danıştay kararlarında da bu husus vurgulanmış; zararın ve failin öğrenildiği tarihin esas alınması gerektiği ifade edilmiştir.

İYUK 11. Madde Kapsamında Başvuru Hakkı ve Süreye Etkisi

2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 11. maddesi, dava açmadan önce üst makamlara başvuru imkânı tanır. Bu başvuru:

  • İşlemeye başlamış olan dava süresini durdurur.
  • Başvuruya 30 gün içinde cevap verilmemesi halinde, ret varsayılır ve kalan süre işlemeye devam eder.

Bu düzenleme, davacıya ek süre tanımakla birlikte, toplam sürenin aşılmasına müsaade etmez. Bu nedenle başvuru ve dava açma tarihlerinin dikkatli belirlenmesi gerekir.

Özel Yasalarda Belirtilen Dava Süreleri

Bazı özel düzenlemelerde, genel sürelerden farklı süreler yer alabilir. Örneğin, kamulaştırma işlemleri veya çevresel etki değerlendirme süreçlerine ilişkin işlemlerde dava açma süresi farklı olabilir.

Ancak bu özel sürelerin uygulanabilmesi için idari işlemin içinde açıkça belirtilmiş olması gerekir. Belirtilmemişse, genel dava açma süresi olan 60 gün uygulanır.

Tam Yargı Davası Açma Süresinde Hak Kaybı Nasıl Önlenir?

  • Tebliğ, başvuru, cevap, ret ve öğrenme tarihleri belgelenmelidir.
  • Başvuru dilekçelerine yanıt gelmese bile 30 gün sonrası ret sayılmalı ve kalan süre içinde dava açılmalıdır.
  • Zararın ne zaman ortaya çıktığı, idareden kaynaklandığı ne zaman anlaşıldıysa o tarih başlangıç kabul edilmelidir.
  • Süre takibi yapılırken hukukçudan destek alınması hak kaybının önüne geçer.

Yargı İçtihatlarıyla Belirlenen Süre Uygulamaları

Danıştay, özellikle sağlık hizmeti nedeniyle açılan tam yargı davalarında, zararın geç öğrenildiği durumlarda süreyi bu öğrenme tarihinden itibaren başlatmaktadır. Benzer şekilde, idarenin sessiz kalması hâlinde de süre, zımni red tarihinden itibaren işlemeye başlar.

Bu durum, idarenin sorumluluğunu zaman içinde ortaya çıkan zararlara karşı da açık tutar.

Sonuç ve Değerlendirme

Tam yargı davası açma süresi, hukuken oldukça katı bir takvime bağlıdır. Sürelerin kaçırılması, haklı olunmasına rağmen mahkemenin davayı incelemeden reddetmesine neden olur. Bu sebeple;

  • İdari işleme karşı 60 gün,
  • İdari eyleme karşı 1 yıl + 60 gün,
  • İptal davası sonrası 60 gün

dava açma süresi olarak dikkatle takip edilmelidir.

Kişinin maruz kaldığı zararın boyutu ne olursa olsun, hak kaybına uğramamak için süre hesaplaması titizlikle yapılmalı ve gerektiğinde profesyonel hukuki destek alınmalıdır.